Armada Otel’in, restore ettirip kullanıma soktuğu 1957 model “0321-H Mercedes Benz” otobüsü, “Gurmebüs” adı altında İstanbul’un eski ve yeni lezzetlerini keşif için yollara çıktı. Ayda bir kez İstanbul’un çeşitli semtlerine gurme turu yapmak için yola çıkan “Gurmebüs”, katılımcıları ile yeni lezzet duraklarını keşfetmeyi, bir “gastronomi şehri” de olan İstanbul’un bu çok özel yönünü ortaya çıkartmayı amaçlıyor.
Başlangıcı, kendilerini “Sonradan Gurmeler” diye adlandıran ekibin amatörce yaptığı gezilere dayanan “Gurmebüs”, Armada Otel’in devreye girmesiyle birlikte konuya merak duyan herkesin katılabileceği bir şehir etkinliği olarak hayata geçti.
Gurmebüs proje ekibinden Nilay Tütüncü “Gurmebüs, İstanbul’da her hafta sonu dostlarımızla amatör olarak yaptığımız lezzet keşiflerini ‘toplu bir şekilde, bir günde gezebilir miyiz?’ fikri üzerinden ortaya çıktı. İstanbul gibi otobüs ve metrobüslerin de popüler olduğu, gastronomik açıdan da son derece önemli bir kentte ‘lezzet keşfetme ideali ile yol alan bir otobüs’ün gerekli olduğunu düşündük. ‘Gurmebüs’ü işte bu heyecan ve idealizm ile gerçekleştirmeye çalışıyoruz” diyor.
Bilal Özerol, “Gurmebüs, bir turdan öte, yaşadığımız bu önemli, zenginlik dolu İstanbul şehrini lezzetleri yönünden birlikte keşfetme hareketi, yolcuların sosyalleştiği bir kent etkinliği. Tüm lezzet avcılarını ve İstanbul aşıklarını çok büyük hayallerle yola çıkan Gurmebüs’ümüze katılmaya bekliyoruz” diye belirtiyor.
Ömürden Sezgin, “Hem tarih hem de gastronomi turizmi açısından büyük zenginliklere sahip ülkemizde, özellikle İstanbul’da bu amaca göre düzenlenen turların olmaması ve içimizdeki İstanbul’u tanıma ve tanıtma aşkı nedeniyle böylesi bir projeyi başlattık. Armada Otel ile bu projenin çok başarılı noktalara geleceğine inanıyoruz. Başta tüm İstanbulluları ve lezzetseverleri İstanbul’un en lezzetli yolculuğuna bekliyoruz” diyor. Aynı zamanda da kendini İstanbul’un gönüllü marka mühendisi olarak da tanımlayan Sezgin, “İstanbul, her açıdan zengin bir şehir. Bulunduğu konum, tarihi ve doğal zenginlikleri ile adeta dünyanın başkenti. Hayatım boyunca İstanbul’un tanıtımını ve zenginliklerinin anlatımını bir proje gibi ele aldım. Gurmebüs de gastronomi anlamında bu büyüleyici şehrin önemli bir zenginliğini anlatmak anlamında yeni bir konsept, bir marka mühendisliği projesi aslında” diye ekliyor.
28 kişilik oturma yeri olan otobüs, her ay en az bir kere Taksim’den aldığı yolcuları, İstanbul’un başta Fatih olmak üzere, Beyoğlu, Beşiktaş, Galata, Sirkeci, Kadıköy, Balat, Sultanahmet ve Üsküdar gibi semtlerine götürerek, uzman rehber kadrosu eşliğinde çok gidilen ama az bilinen lezzet noktalarının keşfedilmesine yardımcı oluyor.
Hafta sonu yapılacak keşiflere katılmak isteyenler Twitter’da “@Gurmebus” hesabından etkinlik duyurularını takip edip, Gurmebüs Facebook Sayfası üzerinden detaylı bilgi alabilirler. Tura katılmak, “Gurmebüs”den yer kapmak için duyuru yapıldığı gün acele etmeniz gerekiyor. Zira bu lezzetli kent etkinliğine yoğun başvuru oluyor ve Gurmebüs sadece 28 kişi alabiliyor.
“Gurmebüs” proje ekibinden Aycan Öz “Ciddi anlamda yoğun bir başvuru alıyoruz. Bu keyifli gurme turuna talebin bu kadar çok olması, hem ülkemizde hem de dünyada İstanbul’un gastronomik zenginliklerini tanıtmak hedefimiz açısından sevindirici. Keşke daha çok otobüsümüz olsa da saatte bir lezzet duraklarına otobüs kaldırsak. Ayakta yolcu alamıyoruz, rakip gördüğümüz Metrobüs ve Minibüsler gibi olmak istemiyoruz. Gelen taleplere olumsuz cevap vermek bizi gerçekten üzüyor. ”diyor.
Aslı Göksun Şat “Gurmebüs, aslında yemek ile seyahati bir araya getiren bir proje. Otobüsün içinde insanlar birbirlerini tanıyor, birbirleriyle yemek yiyor, seyahat ediyor. İstanbul gibi hafta içi yoğun iş temposu ve hafta sonu da AVM’lere sıkışan bir hayatın yaşandığı şehirde, Gurmebüs insanlara ilaç gibi geliyor. Metrobüs ve minibüs arasına sıkışan İstanbul hayatını, Gurmebüs ile renklendiriyoruz. Şu aşamada sadece İstanbullulara hitap eden turumuzu, ilerde yabancı turistlerle birlikte yapmak, onlara aslında sokak sokak, lokanta lokanta derinlemesine bir İstanbul tanıtımı yapmayı hedefliyoruz.“ diyor.
Tolga Eryoldaş “ 7 tepeli şehrin semtlerinde 7 farklı lezzet durağına uğrayan şirin mi şirin bir otobüs ve 28 yolcu. Gurmebüs ile hedeflediğimiz de bu sosyal ortamı oluşturarak, İstanbul’un gastronomi zenginliğini hem ülkemize hem de Dünyaya anlatma anlamında elimizi birlikte taşın altına sokmak. Bir otobüs ile bu fikrimizi sembolleştirdik ama ileriye dönük, farklı konsept projelerle devam edeceğiz. Ekibimiz, hem pazarlama stratejileri oluşturma, hem de uygulama yeteneği anlamında uzman, yaratıcı ve üretken bir ekip. Bu heyecan ve idealizm ile Gurmebüslerden oluşan bir filo ve yeni yaratıcı fikirlerle projeler yaratmaya dur durak bilmeden devam edeceğiz. “ diyor.
Gurmebüs, bu zamana kadar 5 farklı semtte, 35 farklı lezzet durağına uğradı. Toplamda 150’den fazla lezzet yolcusu taşıdı, yedirdi, içirdi. “Çok yedik ama” dışında yolcularından şikayet almayan şehrin bu en lezzetli etkinliği, yurtdışından gelen gezginler ve İstanbul’dan öte, bütün Anadolu’nun da zengin gastronomisini keşfetmek ve anlatmak için yeni projeler hazırlıyor.